İnfertilite Hakkında Yanlış Bilinenler
Söylenti: İnfertilite sorunları her zaman kadından kaynaklanır
Gerçek: Bir yıl süre ile ortalama haftada 2-3 kez düzenli ilişkiye girilmesine ve herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanılmamasına rağmen gebe kalınamaması “infertilite” olarak tanımlanır.
Yaklaşık olarak fertilite problemlerinin %40 ı kadından, %40 ı erkekten kaynaklanırken %20 vakada ya her iki tarafta bir sorun saptanmakta ya da hiçbir sorun saptanamamaktadır. Dolayısıyla infertilite nedeni araştırılırken her zaman erkeğin de araştırılmasını gerektirir.
Söylenti : ‘ Gebe kalmak nasılsa kolay, gebeliğimi kariyer planlarıma göre yapabilirim’
Gerçek: bir kadının üreme kapasitesi yaş ilerledikçe düşmektedir. Yaş ile birlikte yumurta sayısı ve kalitesi düşmektedir. Bu da kadının hormon seviyesini etkileyerek düzensiz ovulasyona neden olur. 35 yaşın altında her ay gebe kalma şansı %20 civarındadır. 40 yaş civarında bu oran %5 lere geriler ve düşük doğum oranları da hızla artar. Kadının yaşı 40 civarındayken kalan yumurtalarının yaklaşık yarısı kromozomal olarak anormal olacaktır.
Söylenti : Adetlerim düzenli, çabuk gebe kalabilirim.
Gerçek: Düzenli adet gören kadınlar da infertilite problemi ile karşılaşabilmektedirler. Düzenli adet ovulasyon yani yumurtlamanın olduğunu gösteren bir göstergedir ancak gebelik oluşmasında etkili birçok başka faktör bulunmaktadır. Günümüzde her on çiftten birinde infertilite problemi görülmektedir.
Söylenti: Kilo gebe kalmayı etkilemez
Gerçek: Bir kadının kilosu fertiliteyi çok etkileyebilir. Kadında vücuttaki yağ miktarı ile östrojen üretimi ve dağılımının etkilendiği bilinmektedir. Kilosu aşırı fazla ya da aşırı düşük olan kadınlar yumurtlamada oluşabilecek sorunlara bağlı olarak gebe kalmada sorun yaşayabilmektedir. Vücut kitle endeksleri 30 un üzerinde yada 20 nin altında olan kadınların gebe kalma olasılıkları azalmaktadır.
Söylenti: Eğer kadın doğum uzmanım beni düzenli olarak muayene eder ve her şeyin yolunda olduğunu söylerse, gebe kalmakta problem yaşamam
Gerçek: Sağlığınız için kadın doğum muayenelerinizin çok önemli olmasına rağmen rutin muayeneler fertilite araştırması için çok az bilgi vermektedir. Rutin kontrollerde , vajina, uterus hacmi, yumurtalık hacmi kontrol edilmekte ayrıca Pap smear ile serviks kanseri taraması yapılmaktadır. İnfertilite değerlendirmesi ise yumurtalık rezervinin, yumurta kalitesinin, tüplerin açık olup olmadığının, rahim anormalliklerinin ve erkek nedenli araştırmanın yapılması ile mümkündür.
Söylenti: Bir çocuğumuz var, tekrar çocuk sahibi olmam kolay
Gerçek: Bir grup hasta için bu durum doğru olmakla birlikte her zaman bu kural geçerli olmayacaktır. Birçok çift ikinci çocuğunu isterken zorluklarla karşılaşabilmektedirler. Özellikle kadının yaşı ilk çocuktan sonra çok ilerlemişse bu durum görülebilir. Arada geçen yıllarda yaşanan enfeksiyon yada ameliyatlar tüplerde yapışmaya sebep olabilir.
Söylenti: Sigara içmek ürememi engellemez
Gerçek: Tüm bilimsel yayınlar sigaranın fertilite üzerine olumsuz etkisini göstermektedir. Kadınlar için sigara içmek yumurtalıklar üzerine olumsuz etkilidir. Sigara, yumurta kaybını artırıp kalitesini düşürmektedir. Sigara içenlerin içmeyenler göre daha önce menopoza girdiği gösterilmiştir. Bu nedenle gebe kalmak isteyen kadınlar eğer sigara içiyorlarsa hemen bırakmalarını şiddetle tavsiye ediyoruz.
Söylenti: İnfertilite uzmanına giden her hasta direk tüp bebek tedavisine alınır
Gerçek: Birçok fertilite kliniğinin hastaları çok hızlı tüp bebek tedavisine aldıkları doğrudur. Tüp bebek tedavisi bebek isteyen çiftler için tek alternatif olmayıp, son çarede değildir. Tedaviye başlamadan önce altta yatan nedene yönelik tanısal testlerin yapılıp, ona göre tedavinin planlanması gerekmektedir. Tanısal testler ve incelemeler yapıldıktan sonra çifte özgü tedavi planlanmalıdır. Bu şekilde hastaların birçoğu ilaçlarla yumurtalıkların uyarılması ya da aşılama işlemi gibi daha az maliyetli ve daha az invaziv yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.
Söylenti: Tüp bebek en son tedavi alternatifidir.
Gerçek: Kadında her iki tüpün tıkalı olduğu ya da ileri yaşta ve şiddetli erkek faktör infertilitesinde tüp bebek tedavisi seçilecek ilk tedavi alternatifidir.
Söylenti: Tedavilerde kullanılan yumurtalıkları uyarıcı ilaçlar kalan yumurtalarımı bitirir
Gerçek: Bir kadın henüz anne karnındayken tüm yaşamı boyunca kullanabileceği yumurtaları bellidir. Bu sayının yaklaşık 7-8milyon arasında olduğu bilinmektedir. Doğduğu anda bu sayı yaklaşık 3-4 milyona, ergenlikte ise 500000-700000 seviyelerine inmektedir. Her ay bir grup olgun olmayan yumurta, yumurtalıklarda o ay kullanılmak ya da kaybedilmek üzere seçilir. Erken yirmili yaşlarda her ay bir kadın 15-30 yumurta kaybetmektedir. Her ay bu yumurtalardan biri dominant (baskın) olarak seçilmekte ve bu yumurta olgunlaşarak atılmakta yani yumurtlanmaktadır. Kalanlar ise bozulup atılmaktadırlar. Kadın yaşlandıkça her ay daha az yumurta mümkün olabilmekte ve siklus süreleri kısalmaya başlamaktadır. Böylece daha hızlı yumurta kaybı olmaktadır. Fertilite tedavilerinde amaç, olgun yumurta sayısını artırmaktır, azaltmak değil. Fertilite ilaçları, vücudun kendi yumurta kapasitesini değiştiremez.
Söylenti: Tüp bebek sadece genç hasta grubuna uygulanmaktadır
Gerçek: Tüp bebek tedavisi kadında yumurta erkekte sperm olduğu sürece her yaş grubunda yapılabilmektedir.